Muş 1 Şubesi

İŞ YERİ TEMSİLCİLERİ İLE İLK TOPLANTIMIZI GERÇEKLEŞTİRDİK

Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Muş Şube Başkanı Mahir Barışan, temsilcilerle buluştu. "16 Nisan’da EVET diyerek değişmesi için mücadele ettiğimiz 24 Haziranda ise mührünü vurduğumuz yeni bir yönetim biçimiyle yeni bir Türkiye’deyiz, elbette çok daha donanımlı olmak zorundayız" dedi
Kentte bir restoranda düzenlenen toplantıya sendika temsilcilerinin yanı sıra AK Parti Milletvekili Mehmet Emin Şimşek, Belediye Başkanı Feyat Asya ve İl Başkanı Rahmetullah Yaktı da katıldı. Programda bir konuşma yapan Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Mahir Barışan, pek çok kurum gibi, sendikaların da ülkelerin sosyal, ekonomik ve tarihsel gerçekliklerine göre kurulup faaliyet gösterdiğini söyledi. Barışan, "Eğitim-Bir-Sen olarak, varlık kazanmamız ve tarih sahnesinde yerimizi almamız, batı ülkelerindeki sendikalara göre daha farklı gerçeklikler ve dinamikler tarafından belirlenmiştir. Biz kendimizi bir hak, emek, özgürlük, adalet mücadelesinin temsilcisi ve bir medeniyet mirasçısı olarak tanımladık. Çünkü biz en başından beri biliyorduk ki, medeniyet değerleri ve inançlar, kendisini savunacak ve yayacak kimse olmadığında ölü bir yığın hâline gelir. Kuruluş aşamasında, ilk Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan’a açılan davanın görünmeyen yüzünde aynı gerekçe vardı: Anadolu’nun ruhunu yoğuran medeniyet değerlerine sahip çıkmak. O dönemde bize yapılan baskı ve zulümleri, yaşananları kendi terminolojimizle anlatmak istersek, bizi biz yapan mirası yok etmek, bu mirası kuşananları korkutmak ve sindirmek için psikolojik bir harekâttı. Bu bakımdan Eğitim-Bir-Sen, bir medeniyet tasavvurunun ve tahayyülünün kendi öznesine kavuşmasının adı, haksız, hukuksuz, çağ dışı yönetim ve paylaşım pratiğinin 'kader' gibi gösterilmesine isyanın adıdır. Vesayet sisteminin hayat tasarımını reddetme, devletin kendi yurttaşlarının mutluluğu, refahı, özgürlüğü ilgili bir organizasyon olmaktan çıkıp bir grup sivil asker bürokratın hizmetine girmesine başkaldırıdır. Kimliğimizi dokuduğumuz, yeryüzünü ve hayatımızı anlamlı kılan mirasa veba muamelesi yapılmasına isyanın adıdır. Eğitim-Bir-Sen, siyasi, ekonomik, kültürel zorbalığa ve zulme, haksızlığa, tahakküme, ihanete geçit vermeyecek kararlılıkla çoğalan, güçlenen insanların ortak aklının, iradesinin eseridir. Bu bilinç ve kararlılıkla var olduk ve faaliyetlerimizi sürdürüyoruz" dedi.


Başkan Barışan konuşmasını şöyle sürdürdü, "Sendikal şahsiyetimizi biçimlendiren medeniyet değerlerimiz, emek, hak ve adalete yüklediğimiz anlamlar bütün zamanları kuşatan pazarlık edilemez değerlerimiz olacaksa ve biz bunları savunmaya devam edeceksek, her bakımdan rekabet üstü bir konumda olmalıyız. Bunun için de fikri açıdan kendimizi yenileme çabamızı hız kesmeden sürdürmeliyiz. Aksi hâlde, meydan okuyan ve cevap verebilen, insanlığa seslenebilecek birikim ve donanıma sahip; bütün mazlumlara el uzatabilecek bir sendika inşa etme ve nesiller yetiştirme hedefimiz içi boş bir hayal olmaktan öteye gidemez."
'İNSANLIĞIN ONURUNU KORUMANIN AĞIR YÜKÜNÜ TAŞIYORUZ'
Çağı yeniden kurmanın, mazlumların hakkını, insanlığın onurunu korumanın ağır yükünü taşıdıklarını dile getiren Barışan şöyle konuştu, "Bunun için sadece yürek yetmez, emek ve bilgi de gerek. O nedenle bugün bu toplantıda sadece bir temsilci buluşması gerçekleştirmiyoruz. Aynı zamanda derdi Türkiye olan derdi ümmet olan uç beyleriyle buluşuyoruz. Eğitim-Bir-Sen çınarının gövdesinin ürettiği gölgenin, dallarının ürettiği rüzgârın sadece Anadolu’ya değil, sadece medeniyet coğrafyamıza değil, bütün dünyaya ve insanlığa güven ve umut veriyor bunu bilmenizi istiyorum. Öncülerimiz nasıl ki hesabi davranmayıp faydalanmamız ve gölgesinde yaşamamız için fidanlar dikip bu fidanların bu gün orman olmasını sağlamışlarsa biz de, yarının nesilleri için yeni fidanlar dikiyor, bizden sonraki nesillerin istifadesine sunuyoruz. Günübirlik işlere, vizyonsuz gidişlere itibar etmeyen, çağı aşan bakışın, çağı kurtaracak duruşun, yeniçağlar açacak arayışın kapısıyız. Bilginin hakikate, fikrin hikmete, beşerin insana dönüştüğü mücadelenin adıyız."


'YA DALGA KIRDIK YADA YENİ BİR DALGA KURDUK'
27 yıllık sendikal mücadelede yakıp yıkan değil üreten, kırıp döken değil düzelten, cam indiren değil fikir bildiren, barikat kuran değil engel kaldıran tavırlarıyla yasaklara karşı çıktıklarını, özlük ve özgürlük mücadelesi verdiklerini vurgulayan Barışan şunları kaydetti, "Ya dalga kırdık yada yeni bir dalga kurduk. Bunları hâkim bilgi, halis niyet, sarsılmaz aidiyet ve örgütün gücünü arkasına almış ehliyetle yaptık. Bu birikimle hem eğitim çalışanlarını sendikalı yapmanın hem de sendika için çalışanları eğitimli sendikacı yapmanın çatısını kurduk. Bu tür buluşma programlarımız, sendikayı, sendikacılığı, küresel sendikal kulvarı ve evrensel sendikal hakları bilmek için bir fırsattır. Örgütlenmedeki gücümüz, teşkilatımızın kapasitesi ve sendikacılığımızdaki yüksek birikim değişim üretti, gelişim üretti, yeni bir paradigma üretti.
Özne Eğitim-Bir-Sen ise yüklem ya kazanmak ya da kazandırmaktır. Ne kadar anlatsak az gelir, ne kadar övünsek yeridir. 28 Şubat kararlarının çöpe atılmasında, başörtüsü yasağının sona ermesinde, katsayı engelinin kaldırılmasında, 15 Temmuz ihanetinin püskürtülmesinde yerimiz, terimiz, imzamız var. Yaptıklarımız sadece bunlarla sınırlı değil, 'Ortak Akıl’ mitinglerinde biz vardık. Toplu sözleşmenin önünü açan referandumda, milletin ürettiği ‘EVET’in inşasında biz vardık. Millet iradesine itibar, yönetimde istikrar için hükümet sistemi değişikliğinin anlatılması, anlaşılması ve hayat bulmasında sorumluluk aldık. Teröre karşı ortak duruşun, kadim kardeşliği birlikte haykırışın öncüsü olduk. Sendika olmanın hakkını verdik, sivil toplum örgütü vasfını hiç kaybetmedik. Hamasetle değil, ferasetle iş yapıyoruz. Husumetle değil, uhuvvetle yol alıyoruz. Cesamete değil, cesarete dayanıyoruz. Diğerlerine göre değil, değerlerine göre sendikacılık yapıyoruz. Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak, sınırları aşan bakış açısıyla; tarihî derinliğimiz, güçlü vizyonumuz ve gelecek tasavvurumuzla yepyeni bir sendikal kimlik inşa ettik.”
Biz eski Türkiye’yi inşa eden retorik ve pratik ne varsa karşı çıktık, eski Türkiye’yi yeniden inşa etmeye kalkışan kim olursa olsun karşı çıkarız, karşısında dururuz. Çünkü yanımızda üyelerimiz var, milletimiz var, arkamızda milletle beraber yürüdüğümüz koca bir tarih var. Siz varsınız! Teşkilatımız var! Siz varsanız eski Türkiye yok! Siz varsanız vesayet yok! Siz varsanız yeni Türkiye var! Siz varsanız Eğitim-Bir-Sen var!
Son 16 yıllık süreçte her alanda normalleşme sağlanarak özellikle 28 Şubat karar ve uygulamaları süreç içerisinde tek tek ortadan kaldırıldı. ‘İrtica tehdidi’, Milli Güvenlik Strateji Belgesi’nden çıkarıldı. Askeri vesayet sistemi, ‘millet düşmanları Mezarlığı’nda hak ettiği yeri aldı. İmam hatiplerin orta kısmı açıldı. Hayat ve siyaset normalleşti. İnanç üzerindeki baskılar sona erdi. Cuma namazı izni, hac izni getirildi. Ancak bu noktada Ak partinin hakkını teslim etmek gerekir.

AK Parti hükümeti kararlı bir duruşla, mağduriyetlere neden olan uygulamaları kaldırdığı gibi, mağduriyetlerin giderilmesi için çok çeşitli çalışmalar yapmıştır. Kamu görevlileri işlerine geri dönmüş, öğrencilere af çıkarılmış, okullarını bitirmeleri için fırsat verilmiştir. Ancak bu samimi ve önemli çalışmalara rağmen, mağduriyetlerin bir kısmı hâlâ sürmektedir. Beklentimiz yaşanan ve yaşatılan mağduriyetlerin giderilmesi noktasında gerekenlerin yapılması, onun için ülkemizde yapılan her seçim beka mücadelesini barındırmakta bu noktada balık hafızalı olmayacağız rehavete kapılıp yaşananları ve yaşatılanları unutmayacağız, eski Türkiye özlemi duyanlara bunun için içerde ve dışarıda millet düşmanlarıyla iş tutanlara fırsat vermeyeceğiz. Bunu için burada söz veriyoruz.
Bizler zorluğa talip olan insanlarız. Derdi, davası olanlarla bu mücadelede yer almanın onurunu taşıyorum. Yarına umut olmak için iyi ki varsınız diyor, çalışmalarımızın bereketli olmasını diliyorum."