Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Muş Şube Başkanı Mahir Barışan, yönetsel istikrar olmadan, ülkede yarına ilişkin tereddütlerin, kaygıların çoğaldığı, coğrafyada istikrar olmayacağını ve hassasiyetlerinin, ülkede istikrarın daim olması olduğunu söyledi.
Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Mahir Barışan, Varto'da teşkilat üyeleriyle buluştu. İlçedeki bir restoranda düzenlenen programa Varto Kaymakamı Erkan Kaçmaz ve sendika üyeleri katıldı. Programda bir konuşma yapan Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Mahir Barışan, sendikal harekette 27 yılı geride bıraktıklarını söyledi. İlkesel tutumları olan hak, hukuk ve emeğin değerinden hiç ödün vermediklerini dile getiren Başkan Mahir Barışan, "Yasakların kaldırılması için mücadele verirken de, ‘angaryaya hayır’ derken de, kamu görevlilerinin mali, özlük ve sosyal haklarının olması gereken noktaya çıkması için ter akıtırken de, millî iradenin vesayetten arındırılması için alanlara çıkarken de amacımız ve gayemiz aynıdır. Gelişen, insan hak ve hürriyetlerini koruyan, çalışanlarını her anlamda mutlu eden, demokrasinin bütün sosyal katmanlarda olabildiğince benimsendiği ve işlendiği milli manevi değerler ışığında politika üreten, yönetim pratiğini geliştirmek olmuştur" dedi.
Türkiye’de sendikal alana yeni bir soluk getirdiklerinin altını çizen Barışan sözlerini şöyle sürdürdü, "Kaldırım taşıyla, esnafın camıyla sorunu olmayan bir teşkilatız. Şimdiye kadar hiç kaldırım taşı sökmedik, cam çerçeve indirmedik. Çünkü başladığımız noktadan geldiğimiz noktaya baktığımızda çeyrek asırlık sendikal mücadelemizde temel ilkesel değerlerden kopmayarak bu yolculuğu sürdürdük. Biz meşru haklarımızın peşindeyiz. Tüm mücadelemiz, yasal haklar ile meşru haklar arasındaki makası kapatmak içindir. Ülkemizde antidemokratik zeminlerde çalışma hayatından bizi uzak tutmak, alanımızı daraltmak, kamusal alan yalanını uydurmak amacıyla güya kendilerince yasal metinler ürettiler ama biz biliyoruz ki bu metinler meşru metinler değildi. Bir şeyin yasal olması meşru olması anlamına gelmez. Gayemiz, amacımız bütün yasal metinlerin de meşru olabileceği çerçeveyi yakalamak ve aradaki makası daraltarak bu vesileyle toplumda oluşan fay hatlarını kapatmak. Sözleşmeli istihdam bu ülkenin sorunu olmamalı, ülke olarak bütün çalışanlarımızı kadrolu olarak istihdam etme mali gücümüz ve yapımız var onu için sözleşmelilikte ısrar, aile kurumundan aile içi dayanışmaya, çocukların ebeveynleriyle birlikte olmasından eğitimine, kamu hizmetlerinde kalite ve süreklilikten iş barışına, kariyer ve liyakat sisteminden adalet merkezli ve eşitlik temelli kamu personel mevzuatı gerekliğine kadar birçok alanda sorun yaşatmakta ve üretmektedir. Kamu görevlileri, eş ile iş arasında tercih yapmak zorunda kalmamalı, ekonomik haklar konusunda örselenmemeli, can sıkan tayin, terfi konusundaki eşitsizlikler giderilmelidir. Özlük haklarında eşitlik sağlanmalı, bundan sonra atamalar kadrolu yapılmalı."
Konuşmasında istikrar vurgusu yapan Barışan şunları kaydetti, "Son 16 yıllık süreçte istikrar ile beraber emeğin değeri büyümüştür. Kamu çalışanlarının özlük ve ekonomik hakları gelişmiştir. Belki sorunların tamamı ortadan kalkmamış olabilir ama en azından konuşabildiğin dokunun uyuştuğu, kimyanın örtüştüğü yönetim olduğu zaman en azından sorunları tespit edip çözüm üretme noktasında ikna edici bir dil kullanabilirsin, İstikrar ile beraber refah payından pay alabiliriz. Bu anlamda hem üyesine, kamu görevlilerine hem ülkesine karşı hassasiyet taşıyan bir emek hareketiyiz. Bizim hassasiyetimiz, bu ülkede istikrarın yakalanması. Yönetsel istikrar olmadan ekonomik istikrar olmaz. Yönetsel istikrar olmadan, ülkede yarına ilişkin tereddütler, kaygılar çoğalır, coğrafyada istikrar olmaz. Hassasiyetimiz, ülkemizde istikrarın daim olmasıdır. Hassasiyetimiz, yönetsel istikrarın ekonomik istikrarı beraberinde getirmesi, ülkenin orta gelir tuzağından çıkması, üretim ekonomisine geçmesi ve bizim mutfağımızın mutlaka ama mutlaka millî gelirden düşen payla canlanması, millî gelirin artması ve kamu görevlilerinin cebinin bu anlamda alın terinin karşılığını görmesidir.
15 Mayıs’a kadar yoğun bir çalışma süreci bizi bekliyor, 'Ziyaret etmediğimiz bir kamu kurumu, elini sıkmadığımız bir kamu görevlisi kalmamalıdır. 15 Mayıs sendikacıların sandığının kurulduğu gündür. Bu sürece katkıda bulunmayı sürdürmeliyiz. ‘Muş’un her ilçesinde yetki alınabilir ama Varto hariç, Varto’da yetki alamayız, bu iş olmaz’ denilen bu yerde hamdolsun geçen sene yetkiyi aldık Bu senede burada yetkimizi sizin desteğinizle devam ettireceğiz. Demek ki hiçbir bahane başarının yerini tutmuyor. Başarı inanmanın mirasıdır.
Bu vesileyle toplantımızın hayırlara vesile olmasını, derdi millet yükü yeni bir medeniyet olan teşkilatımızın hizmetlerinin daim olmasını diliyor katılımınızdan dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum."
.jpg)
