Haber
2018-02-05 10:54:48
2017-2018 Eğitim-Öğretim Yılı 2.Kanaat Dönemi Mesajı

 

Öğretmenlerin, geleceğimizin yegane teminatı olan çocuklara ve gençlere örnek ve iyi insanın, hüsnü ahlakın idolü, timsali olmak durumundadır. Sadece eğiten ve öğreten değil, değerlerimizi yaşayan ve yaşatan bir özne olarak öğrencilerinin karşısına çıkmalıdır. Öğrenci, iyi insan, sorumlu vatandaş olmayı öncelikle öğretmenleri üzerinden yaşamalıdır. Adil olmayı, işinin hakkını vermeyi, iş ahlakını, hakça paylaşmayı, birlikte yaşamayı ve huzuru birlikte oluşturmayı, sınıfta ve okulda öğretmenden görmelidir. Böyle bir öğretmen profili için öncelikle öğretmenlerin toplumdaki saygınlığının ve itibarının, bu hedef doğrultusunda oluşması ve korunması gerekmektedir. Öğretmenlerin mali, sosyal, özlük hakları ve çalışma şartları bu itibar ve saygıyı oluşturacak biçimde düzenlenmeli ve geliştirilmelidir.


Muş'ta öğretmen açığının giderek arttıyor

 

Özür gurubundan yine bir çok öğretmen ilimizden gitti, yine eşi ile işi arasında tercihe zorlanan sözleşmeli olarak istihdam edilen öğretmenlerimizden istifa edip gidenler var, belki kısa vadede hükümetin gündeminde sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçmesi ile ilgili bir çalışma olmayabilir ama sözleşmeli olarak istihdam edilen öğretmenlerimizin özlük ve ekonomik hakları kadrolu öğretmenlerin seviyesine yükseltilebilir. Kadrolu öğretmenlerimizle aynı işi yapan aynı emeği veren sözleşmeli öğretmenlerimizin ek ders birim ücreti ve maaş konularındaki mağduriyetleri giderilmeli, çalışama barışı sağlanmalı ,moral ve motivasyonları artırılmalı.
İlimizde 2 bine yakın ücretli öğretmen istihdam edilmektedir. Milli Eğitim Müdürlüğü çoğu zaman sözleşmeli ve kadrolu öğretmenleri seminere almaktadır. Bu güzel uygulamanın aynısını ücretli öğretmenlerimizle de yapmalı, onlarla toplantılar yapmalı, onları sınıf yönetimi alanında ve pedagojik anlamında eğitime tabi tutmalı, kaliteyi artırma yoluna gitmelidir.


Şubat ayı içerisinde 25 bin yeni öğretmenin atanmasını olumlu bulmakla beraber yetersiz buluyoruz

 

Şuanda 120 bin öğretmene ihtiyaç var. Sene başından itibaren tayin, atama, istifa, özür grubundan dolayı ilimizden yaklaşık 2 bin civarında öğretmen gitti. Yerlerine ise dönem başından itibaren yeniden atama ve tayinen ilimize gelen öğretmen sayısı mevcut açığımızı kapatmamıştır. Buna rağmen ilimizde 2 bin 500 civarında öğretmene ihtiyaç var. Yetkililerden bunun karşılanması noktasında yüksek bir çaba bekliyoruz. AK Parti hükümetleri döneminde öğretmen istihdamı, cumhuriyet tarihi boyunca en yüksek seviyede seyretmiştir. Bunu takdirle karşılıyoruz. Ekonomik olarak öğretmenler en parlak dönemlerini yaşamaktadırlar, hakkı teslim ediyoruz ama daha iyi olması için elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız.


EĞİTİM ÖĞRETİM DESTEĞİ SADECE ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI İLE SINIRLI TUTULMAMALI
 

Eğitim-öğretim desteğinin sadece özel öğretim kurumlarıyla sınırlı tutulmaması, resmi öğretim kurumları ile resmi kurum öğrencilerinin de aynı destekten faydalanması sağlanmalıdır. Bu durum, resmi öğretim kurumlarının niteliğinin artırılmasına ve nitelik artışı getirecek rekabetin gelişmesine olumlu katkı sağlayacaktır.
 

OKULLARIN BÜTÇE İHTİYACI KARŞILANMALI
 

Hâlihazırda eğitim kurumları yönetimlerinin kullanımına tahsis edilmiş bir ödenek mevcut değildir. Sosyal faaliyetler için yol ve benzeri giderler, kırtasiye masrafları, temizlik malzemeleri gibi zorunlu harcamalar, okul aile birliklerine yapılan bağışlardan karşılanmaktadır. Bu durumda da okul yöneticilerinin, bakanlık genelgeleriyle bağış konusunda eli kolu bağlanmaktadır. Okulların kendi kullanımlarına sunulmuş herhangi bir ödenekleri olmadığı için idareciler zor durumda kalmakta veli ile kaşı karşıya gelmektedir.
 

OKUL İDARECİLERİ İŞ VEREN DEĞİLDİRLER
 

Sosyal güvenlik, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı çerçevesinde mesleki ve teknik eğitim veren kurumlar başta olmak üzere, eğitim kurumlarının müdürleri, işveren/işveren vekili sayılmakta. Bu durumda (işletmelerde mesleki eğitimi bırakan öğrencinin/işletme sahibinin zamanında bilgi vermemesi gibi) kendi kusurlarından kaynaklanmayan hâller nedeniyle yüklü miktarda idari para cezalarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Eğitim kurumları müdürlerinin kasten işlenenler hariç olmak üzere, bireysel sorumluluklarını gideren bir düzenleme konusunda SGK ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nezdinde adım atılmalıdır.


 

GÖREVDE YÜKSELME VE UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ SINAVI'NIN 2018 EYLÜL AYINDA GERÇEKLEŞTİRİLMESİ KARARLAŞTIRILMIŞTIR
 

Eğitim-Bir-Sen olarak, 11.1.2018 tarihinde Millî Eğitim Bakanlığı'na başvurarak, merkez ve taşra teşkilatında norm kadro açığı ile hizmet gereklerine göre belirlenen şube müdürlüğünün yanı sıra , şef ve memur münhal kadroları için görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları açılmasını talep etmiştik. Bakanlık, cevabi yazısında, 2018 yılı içinde makamın uygun görmesi halinde görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları açılmasının planlandığını ifade etmiştir. Bakanlığın Görevde yükselme sınavını ivedilikle yapmasını talep etmekle beraber, taşeronların kadroya geçirilmesi ile ilgili atılan olumlu adıma katkı olarak münhal kadrolarda kendi unvanları dışında çalışan yardımcı hizmetli sınıfında bulunan eğitim çalışanlar sınavsız olarak memur ve şef kadrolarına alınmalıdır.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen