Memur Sendikalar Konfederasyonu'na (Memur-Sen) bağlı Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir Sen) Muş Şube Başkanlığı 4'üncü olağan genel kurulu yapıldı.
Eğitim Bir Sen Muş Şube Başkanlığı 4. Olağan Genel Kurul Toplantısını yaptı. Muş Öğretmenevinde yapılan kongreye Ak Parti Muş Milletvekili Faruk Işık, Belediye Başkanı Feyat Asya, Eğitim Bir Sen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Özer, Ak Parti Muş İl Başkanı Halis Saltık, İl Milli Eğitim Müdürü Cevdet Arslan, İl Müftüsü Recep Uzun, Muş Kent Konsey Başkanı Bayram Coşkun, Memur Sen Muş Şube Başkanı Fehmi Kuzey Vurar, Kurum Amirleri, Sendika Üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan kongrede divanın oluşturulması ve konuşmalar yapıldı. 162 delegenin oy kullandığı kongrede listede tek aday olan Mahir Barışan, hizmet için aday olduğunu ve destek veren herkese teşekkür etti. Eğitim Bir Sen’in bir neferi olarak mutlu olduğunu ifade eden Barışan, şunları söyledi: “Her neferin hayalidir içinde bulunduğu oluşumun başına geçmek ve hizmet etmek. İşte ben de bana bu imkanı tanıyan Rabbime şükür ediyor beni bu göreve layık gören siz değerli dava arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Değerli dava arkadaşlarım, delege seçim sürecinde bütün üyelerimiz siz değerli delegelerimizi belirlemek için yüksek bir katılım sergilemişlerdir. Bu anlamda üyelerimizin oluşturdukları katma değerden gösterdikleri ilgiden ve sürecin olumlu geçmesini sağladıklarından dolayı bütün üye arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Ülkemizde demokrasinin tesis edilmesi için bu camia çok büyük çabalar ve fedakarlıklar sergilediği gibi büyük bedeller de ödemiştir. 1950 yılından itibaren ne zaman ki halkın çocukları, bu milletin öz evlatları yönetime gelmeye başladılar ise maalesef bu kutsal yürüyüş her 10 yılda bir kesintiye uğratıldığı gibi zaman zaman da akamete uğratılmıştır. Demokrasi mücadelesini fazla detaylandırmayacağım, ama hamd olsun ki bu demokrasi kesintileri 2002 yılından itibaren son bulmuş vesayet gerilemiş, demokratik hak ve hürriyetler alanında ve temel haklar konusunda büyük kazanımlar elde edilmiştir. Gerek eğitim ve öğretim alanında, gerek sosyal siyasi ve ekonomik alanlarda büyük değişim ve dönüşümler yaşanmıştır. Biz de sivil toplum kuruluşu olarak bu değişim ve dönüşüme katkı sağladığımız için bütün neferler olarak çok bahtiyarız.”
“ÖNCELİKLE SENDİKAMIZIN STRATEJİP PLANLARINI HAZIRLAYACAĞIZ”
Nasıl bir sendika arzusu içerisinde olduklarını anlatan Barışan, “Öncelikle sendikamızın stratejik planını hazırlayacağız, oluşturacağımız planlama ile İlimizi Eğitim, Kültür, Sosyal ve Ekonomik gibi alanlarda başta ülkemiz nihayetinde dünya standartlarına ulaştırmak için paydaşlarımızla projeler çerçevesinde çalışmalar yapacağız. Eğitim bölgelerini oluşturup okul temsilciliklerimizi aktif hale getireceğiz. Özlük ve sosyal haklar noktasında yeni kazanımlar elde etmek için önerilerde bulunacağız. Yapacağımız eylemlerde bütün üye ve paydaşlarımızla istişare halinde olacağız ve en önemlisi sendikanın birliğini, bütünlüğünü daha da güçlendirerek ileri noktalara taşıyacağız. Sendikamızın kuruluş felsefesindeki ittihat ve tesanüt ruhunu yeniden canlandıracağız inşallah” dedi.
Sendika olarak elde edilen özlük ve sosyal alanlarda elde edilen kazanımları yetersiz bulduklarını vurgulayan Barışan, “Sendika olarak özlük ve sosyal alanlarda elde ettiğimiz kazanımları yetersiz buluyor bu alanlarda daha fazla kazanım elde etmek için çaba sarf etmeye devam edeceğiz. Çözümsüzlük değil çözüm üreten, sorun üreten değil sorun çözen, hak ararken başkasının hakkını gasp etmeyen, bölge sorunlarına duyarlı, yıllardır kangren halini alan " soruna " merhem olan 'çözüm sürecini' destekleyen bir sendikacılık anlayışını benimseyeceğiz. "Çözüm sürecini" hayati buluyoruz. Bu konuda hükümetin ve devletimizin politikalarını, hükümet tarafından atılan adımları önemsiyor ve destekliyoruz. Bütün provokasyonlara, oynanan oyunlar ve entrikalara rağmen, hükümetin başlattığı bu süreci kararlılıkla devam ettirmesini şiddetle arzuluyoruz. "Çözüm Süreci”nin başarıya ulaşması halinde Çanakkale ve Kurtuluş Savaşlarındaki kardeşlik ruhunun yeniden oluşacağını ve bu ruh etrafında birlik ve beraberliğimizin daha da güçleneceğine inanıyoruz. "Çözüm sürecini" önemsiyoruz, çünkü bu süreç kardeşliğin yeniden tesis edilmesinin en büyük anahtarıdır. Bizim harcımızda ne kadar İskilipli Atıf Hoca, Mehmet Akif ve Necip Fazıl KISAKÜREK var ise bir o kadar da Seladddin-i Eyyubi, Ahmed-i Hani ve Üstad Bediüzzaman Said Nursi’de vardır. Verdiğimiz kararlarda yapacağımız eylemlerde, Muhammedi bir ruh ve Ümmetçi anlayışı önceleyen bir mücadele sergileyeceğiz. Bu ruh ve düşünce anlayışıyla harmanlanan, ilimizde sendikamızın kuruluşu aşamasında emek veren bu uğurda ceza alan, sürgüne maruz bırakılan ve işten atılan sevgi abla ve ağabeylerimizi ve dava arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyorum. Konuşmama burada son verirken, sendikamızın kurucusu dava adamı, merhum Akif İnan'a ve darul bekaya göç etmiş yol arkadaşlarına Allahtan Rahmet, hali hazırda bulunanlara sağlık ve afiyetler diliyorum” şeklinde konuştu.